Yeşil Yenilikçilik Yasam Tarzın Olsun!, Mayıs 2016

                                    

Küresel ısınmanın hayatımıza etkileri arttıkça, sanayi toplumunda çok kısıtlı bir etki alanı olan "doğal ve çevre dostu ürün" konsepti, son derece hızlı bir biçimde geniş tüketici kitlelerine doğru yayılmaya başladı. ABD’de birkaç yıl öncesine kadar "küresel ısınma" konusunda toplumun farkındalığı %20’ler düzeyindeyken şu anda %80’lere yükselmiş durumda. Avrupa’da bu oran çok daha yüksek. Anlaşılıyor ki "küresel ısınma" kavramı, sıradan tüketici için, eskiden beri "bir avuç çevrecinin tekrarlayıp durduğu" çevre sorunlarından çok daha farklı bir yere yerleşti.

Bir kere sorun, gelecekteki bir sorun olmaktan çıkıp güncel bir sorun haline gelmiş durumda! "İklim değişimi" tehlikesi ilk kez 1950’lerden ortaya atılmış bir fikir olsa da, tüketici gözünde bu kadar önem kazanması hiç kuşkusuz iklime bağlı çevresel felaketlerin, kıtlık ve açlık gibi tehlikelerin açık açık baş göstermesinden kaynaklanıyor.

İklim değişiminin önemine tüketicilerden çok önce ikna olmuş ve stratejik önceliklerini buna göre belirlemiş, bu süreçte ciddi fırsatlar gören bazı büyük şirketlerin de bu bilinçlenme sürecini hızlandırdığını inkâr etmemek gerekiyor elbette. Ancak tüketicideki çevre bilincini artırmakla birlikte, bu konunun şirketlerin stratejik öncelikleri içinde yer almaya başlaması, aslında işin de, kafaların da biraz karışmaya başladığı noktayı oluşturuyor.

Karadeniz Bölgesi öğrencilerine yeşil yenilikçilik alanında bilinçlenmeleri için kampanya başlatılmıştır. Kampanyaya katılmak için bize ulaşabilirsiniz.